İrtibatı Koparmayalım!
altını üstüne getirmek deyimi
(1) (bir yeri) karmakarışık etmek, dağıtmak. örnek: Evin altını üstüne getirmişsiniz. (2) aramadık yer bırakmamak, her yeri aramak. örnek: İstanbul'un altını üstüne getirdik, onu bulamadık. (3) sözüyle ya da davranışıyla çevreyi birbirine düşürmek. örnek: Kadın dedikoducu, apartmanın altını üstüne getirdi.
- değiş tokuş etmek
- eli kolu bağlı kalmak
- Allah esirgesin
- muradına ermek
- ne yardan geçer ne serden
- ağır başlı
- bildiğini yedi mahalle bilmez
- pösteki saymak
- deniz tutmak
- dımdızlak kalmak
- soyup soğana çevirmek
- aklına yer etmek
- boyut kazanmak
- kana susamak
- alışverişi kesmek
- ekten pükten, sarı kıza kaftan
- yemin etsem başım ağrımaz
- diline kira istemek
- cümle alem
- söz yok
- eşeğin büyüğü ahırda kaldı
- aş damı
- dır dır etmek
- ahengi bozulmak
- akşam ahıra sabah çayıra
- önüne bir kemik atmak
- ekmek teknesi
- dal gibi kalmak
- bizans oyunu
- göz kırpmak
- canı cesedinden üzülmek
- aklına tüküreyim
- tepeden bakmak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) (bir yeri) karmakarışık etmek, dağıtmak. örnek: Evin altını üstüne getirmişsiniz. (2) aramadık yer bırakmamak, her yeri aramak. örnek: İstanbul'un altını üstüne getirdik, onu bulamadık. (3) sözüyle ya da davranışıyla çevreyi birbirine düşürmek. örnek: Kadın dedikoducu, apartmanın altını üstüne getirdi.
(1) bir işe karışmak, örnek: İşimize el katmaktan uzak durun. (2) bir işin yapılmasına yardımcı olmak, yardım etmek. örnek: Herkes el katınca işi birkaç saatte bitirdik.
(1) birini, ağır, dayanılmaz bir zarara uğratmak, çok güç bir duruma sokmak. (2) kendi kendini, pek de gerekli olmadığı halde, dayanılmaz bir zarara sokmak, örnek: İyi etmedi, başını yaktı.
(1) Birini ilgilenip korumak. (2) Bir şeyin kendisine ait olduğunu söylemek.?Şu kimsesize sahip çıkalım.?
yaşamda, yiyip içip, gezip tozmaktan başka yaptıkları olmayanlar için söylenir.
(1) almaya, dokunmaya kalkışmak, örnek: Ekmeğimize el uzatanı tanıyın. (2) yardım etmek. örnek: Dar günlerde dostlara el uzatmak gerekir.
(Azımsanan şeyler için) olup olacağı, aşağı yukarı, hemen hemen, yalnızca, hepsi, tamamı.
Örnek : Saatlerce bahçede zaman geçirdi ama topu topu üç beş elma toplamış.
(1) ayaklanmak, başkaldırmak, örnek: Öğrenciler bayrak açmak üzereydi ki, havayı yumuşattık. (2) mecaz herkesi ülkü çevresinde toplanmaya çağırmak, bir ülküye önderlik etmek. örnek: Ben bir bayrak açtım, isteyen katılır. (3) ha. yüz bulup şımarmak, örnek: Bizim kız iyice bayrak açtı.
safça davranışı ya da işe önem vermemesi nedeniyle açık bir hilenin ya da tehlikenin kurbanı olmak.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.